Som Balığı
Familyası: Alabalıkgiller (Salmonidae).
Yaşadığı yerler: Tatlı su ve denizlerde.
Özellikleri: Göçmendir. Yumurtlamak için ilkbaharda nehirlerin içlerine giderler. 3-5 metre yükseklikteki çağlayanları sıçrayarak aşarlar.
Çeşitleri: Atlantik somu, kral somu, kırmızı som, pembe som, gümüş som, köpek som, demirkafa somu meşhurlarıdır. Alabalıkgillerden birçok türü olan bir balık. Hem denizde, hem de tatlı sularda yaşar. En çok Kuzey Yarımkürenin ılıman denizlerinde bulunur.
Atlantik ve Büyük Okyanusta büyük sürüler meydana getirirler. Yırtıcı, çevik ve oburdurlar. Balık yiyerek beslenirler. Vücudu iğ şeklinde uzamış ve yandan hafif basıktır. Karakteristik olarak sırt yüzgecinin gerisinde dikensiz bir yağ yüzgeci (apidöz yüzgeç) bulunur. Başları pulsuzdur. Renkleri, yaşlarına ve beslenme sahalarına göre farklılık gösterir.
Gelişkin bir som balığının sırtı gri-mavi, yanları gümüş renkli olup, baş ve vücudunda sayısız ufak siyah lekeler, erkeklerin yan taraflarında kırmızı rozetler de bulunur. Normal boyları 1 metre ve ağırlıkları 9-15 kg’dır. Pasifikte yaşayan “kral som” 1,5-2 metre uzunluk ve 50 kg’a varan ağırlığıyla en büyük som çeşididir. Üreme devrelerinde tatlı sulara geçen göçmen balıklardır. Bu dönemde renkleri koyulaşır, yanlarında ve solungaç kapaklarında kırmızı lekeler belirir. İlkbaharda sürüler hâlinde nehirlerin yukarı kısımlarına akın ederler. Önlerine çıkan 3-5 metre yükseklikteki çağlayanları sıçrayarak aşarlar. Çoğu türler yumurtlamak için nehirlere girince yeme içmeden kesilir.
Etleri tatsızlaşır. İskoçya, Norveç ve Amerika nehirlerine giren birçok som çeşidi, nehirlerde de beslenmeye devam ederler. Buralardaki nehirlerde oltayla som avlamak spor hâline gelmiştir. Bununla berâber bu somlar da nehirlerin yukarı boylarına yaklaşırken öbürleri gibi yemeden içmeden kesilirler. Hedeflerine vardıkları zaman, kumluk ve çakıllık sığ alanlarda dişiler yumurtlamak için çukurlar kazarlar. Erkekler vakti gelince, çukur yuvalara bırakılan yumurtaların üzerine spermlerini dökerek onları döllerler. Sonra yumurtaların üzeri kumla örtülür. Yumurtlama olayından sonra, bitkin olan balıkların çoğu ölür.
Bâzılarıysa akıntılarla denize sürüklenerek hayâtını devam ettirirler. Denize ulaşınca hemen aktifleşir, iştahları artar, renkleri canlanır. Pullarındaki dâirevî halkalardan yaşları tespit edilebilir. Som balıklarının çoğu ömürlerinde bir kere, bâzıları da 2-3 defâ yumurtlar.
Oksijeni bol, serin tatlı suların çakıllarına gömülen yumurtalar 5-6 ay sonra nisan veya mayısta açılır. 2,5 cm uzunluktaki “alevin” denen yumurta kesecikli bu yavrular beslenemez. Keseciğindeki besinleri absorbe eder. Sonra derisi sertleşir ve noktalar belirir. Somdan çok alabalığa benzer. İştahları ve dişleri iyidir. Bu genç yavrulara “parr” adı verilir.
İki sene zarfında ağırlıkları 30-40 katı artar. Boyları 15-20 cm’ye ulaşır. Görünümü soma benzemeye başlamıştır. İki-üç yılını nehirde geçiren genç som, artık denize açılmaya hazırdır. Bâzı yerlerde yavrular nehirde 5-6 yıl kaldıktan sonra denize açılırlar. Denize ulaşınca hızla beslenerek gelişirler. Bunlara “swolt” denir. Birkaç yıl sonra üreme dönemleri gelince akıntılara karşı yüzerek yumurtlamak için doğdukları akarsuların içlerine giderler. Bu zorlu yolculuklarda birçokları hayatlarını kaybeder. Akdenize açılan nehirlerde som balıklarına rastlanmaz. Türkiye sularında azdır. Som balıklarının sportif ve ekonomik önemleri vardır. Rusya’nın nehirlerinde yaşayanların yumurtaları, tuzlanarak Japon havyarı adıyla dünyâ piyasalarında satılır.
0 Yorum:
Yorum Gönder