II. Bayezid
1447-1512
Sekizinci Osmanlı padişahı olan II. Bayezid, tahta geçtiğinde 511.000 km²'si Asya'da, 1.703.000 km²'si Avrupa'da olmak üzere 2.214.000 km² olan Osmanlı toprağı, vefatından önce 2.375.000 km²'ye çıkmıştır.
Fatih Sultan Mehmed'in Gülbahar Hatun'dan olan büyük oğludur. 3 Aralık 1447'de Dimetoka'da doğdu. 7 yaşına geldiğinde dönemin eğitim ve kültür merkezi olan Amasya'da Hadım Ali Paşa'nın lalağınında valiliğe getirildi. Matematik, İslam ilmi, felsefe ve hat derslerinin yanında Arapça, Farsça, Çağatay lehçesi ve Uygur alfebesini öğrendi. "Adlî" mahlasıyla ilk şiirlerini bu dönemde yazdı. 1473 yılında Akkoyunlu Devleti ile olan Otlukbeli Savaşı'nda sağ kol kumandanı olarak görev aldı. 1479 yılında ise Torul bölgesini Osmanlı topraklarına kattı.
Babası Fatih Sultan Mehmet, 3 Mayıs 1481'de vefat edince Sadrazam Karamanlı Mehmet Paşa, şehzadelere haber verdi. Ancak Cem Sultan'a gönderilen haberci öldürülünce haber önce Şehzade Bayezid'e ulaştı. Yeniçeriler birleşerek Bayezid'in oğlu Şehzade Korkut'u vekaleten tahta çıkardılar. Amasya'dan gelen Bayezid 20 Mayıs 1481'de Osmanlı tahtına oturdu.
Cem Sultan, Bursa'da adına hutbe okuttuktan sonra Bayezid'e bir mektup göndererek eski Türk geleneklerince Osmanlı topraklarını paylaşmayı teklif etti. Bayezid, bu teklifi redderek Cem Sultan'nın üzerine yürüdü. Bursa yakınlarında yapılan ilk muharebede Cem Sultan'nın kuvvetleri Osmanlı ordusunu yendi. Ancak daha sonra Yenişehir Savaşı'nda Cem Sultan yenilerek Konya'da Karaman Valisi'ne sığınmak istedi. Bir süre burada kaldıktan sonra Karaman Valisi Kasım Bey, Cem Sultan'nı ikna ederek Adana üzerinden Mısır'a gönderdi.
Cem Sultan Kahire'deyken Bayezid'ten bir mektup aldı. Mektupta eğer saltanak mücadelesinden vazgeçerse hayatının sonuna kadar para tahsil edileceği söyleniyordu. Saltanat mücadelesinden vazgeçmeyen Cem Sultan, Anadolu'ya dönerek 27 Mayıs 1482'de Konya'yı kuşattı. Kasım Bey, Cem Sultan'ı tahrik ederek Karaman beyliğini yeniden kurma düşüncesindeydi. Aynı zamanda Ankara sancakbeyini de yanına çekmeyi başarmıştı. Cem Sultan'ın Konya ile Ankara'ya karşı bizzat giriştiği taarruz başarısızlıkla neticelendi. Bunun üzerine önce Akşehir'e sonra da Kasım Bey ile birlikte Taşeli'ne çekilmek zorunda kaldı. Konya Ereğlisi'ne gelen Bayezid'le yeniden görüşmelere başladı. Bayezid, Cem Sultan'nın Kudüs’te oturmasını teklif etti. Osmanlı topraklarında hakim olacağı bir bölgenin kendisine tahsis edilmesi hususunda ısrar eden Cem Sultan teklifi reddetti. Bunun üzerine Kasım Bey'in teşviki ile Cem Sultan, Rodos Şövalyeleri'ne müracaat etmeye karar verdi. 29 Temmuz 1482'da Rodos'a ayak bastı.
Rodos Şövalyeleri'nden Pierre d’Aubusson, bu olaydan yararlanarak Osmanlı Devleti'nden Cem Sultan'nın masrafı olarak her sene 45.000 duka altın alıyordu. Cem Sultan'dan istifade etmek isteyen bazı Avrupa devletleri onun Papa himayesine girmesini istiyorlardı. Cem Sultan 7 sene Rodos'ta kaldıktan sonra Fransız Kralı'nın yanındayken Alman İmparatoru'nın eline düşme tehlikesi yüzünden Cem Sultan'nın Papa himayesine verilmesine karar verildi. 14 Mart 1489'da Papa VIII. Innocent tarafından kabul edilen Cem Sultan, Bayezid'e bir mektup yazarak gelmek istediğini bildiridi. Ancak Avrupa düzenleyeceği bir haçlı seferi için ona ihtiyaç duyuyordu. 1492 yılında Papa VIII. Innocent'ın ölümü üzerine yerine geçen VI. Alexandre Burgia, 1494 yılında Roma'ya giren Fransız Kralı VIII. Charles ile anlaşarak Cem Sultan'ı yanına aldı. Fransızların Napoli zaptı sırasında Cem Sultan rahatsızlanarak 25 Şubat 1495 tarihinde vefat etti.
Cem Sultan'nın cenazesi de pazarlık konusu oldu. 1499'da Osmanlı topraklarına getrilen cenaze, Bursa'da Muradiye Camii'de türbeye defnedildi. Cem Sultan'nın Avrupa'da olduğu dönem, İspanyollar karşısında yenilgiye uğrayan Endülüs Devleti, Osmanlı Devleti'nden yarım istemişti. Ancak Avrupa'da bir seferden çekinen Bayezid, 1492'de Kemal Reis'i görevlendirerek İspanya'daki Müslümanların Kuzey Afrika'ya, Yahudilerin'de Selanik'e taşınmasına yardımcı oldu.
II. Bayezid, ilk seferini 1483 yılında Sırbistan üzerine pamış ve Belgrad'ın yakınlarına kadar gelmişti. Macaristan'ı telaşlandıran bu durum karşısında barış antlaşması imzalandı. Ertesi yıl Boğdan Voyvodası'nın vergileri ödememesi üzerine çıktığı Boğdan Seferinde Tuna Nehri'nin kuzey sahili Kili önlerine kadar ilerledi. Kırım Hanı Mengli Giray'ın yardımıyla Akkerman Kalesi ele geçirildi.
Cem Sultan olayını büyümesi sonucu seferlerinin yönünü doğuya kaydıran II. Bayezid, 1485 yılında Memlük Seferi'ne çıktı. Hicaz Su Yolu ve hacıların güvenliği gibi konular yüzünden Mısır Memlük Devleti, bunu iç işlerine midahele kabul etmiş ve iki devletin arasının açılmasına sebep olmuştu.
Savaş, 1485'de Hacılara saldırılması ve İstanbul'a gönderilen Güney Hindistan İmparatoru Mahmut Şah Behmeni'nin gönderdiği hediyelere Memlük Sultanı Kayıtbay el koyması üzerine başladı. Çukurova'da gerçekleştirilen savaş, 1491 yılında Memlüklarla imzalanan barış antlaşması neticesinde son buldu.
1498 yılında Silistre Sancakbeyi Bali Bey kumandasında bir ordu ile Lehistan Seferi'ne çıktı. Ardından Venedikliler üzerine gidip 25 Ağustos'da İnebahtı, 9 Ağustos 1500'de Modon ve 16 Ağustos'da ise Koron alındı.
1502 yılında Safevi Devleti'nin başına Şah İsmail'in geçmesi ile Anadolu'da kalabalık bir halk kütlesini yanına aldı. 1511'de patlak veren Şah Kulu Baba Tekeli isyanında Kütahya'yı ele geçiren asiler, güçlükle bastırılabildiler.
II. Bayezid'in son yılları oğullarının mücadelesi ile geçti. Sekiz oğlundan Ahmet, Korkut ve Selim dışındakiler babalarının sağlığında ölmüşlerdi. Hayatta olanların en büyüğü Ahmet, ikincisi Korkut, en küçüğü ise Selim'di. Ahmet Amasya'da, Korkut Manisa'da, Selim ise Trabzon'da vali olarak bulunuyorlardı.
Şah İsmail olayında II. Bayezid'in gevşek davranması Trabzon'da Vali olan Şehzede Selim'i rahatsız ediyordu. 3 Ağustos 1511'de Uğraş Deresi bölgesinde babasıyla savaşan Şehzade Selim yenilgiye uğradı. Devlet erkanı Şehzade Ahmet'in başa geçmesi istese de Yeniçeriler Şehzade Selim'i desteklemekteydi. Baskılara dayanamayan II. Bayezid, 19 Nisan 1512'de Trabzon Valisi Şehzade Selim'e tahtı bıraktı. Bu olaydan sonra bir ay kadar yaşan II. Bayezid, 26 Mayıs 1512'de Dimetoka'daki sarayına giderken rahatsızlanarak vefat etti. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Beyazıt'daki türbesine defnedildi.
Sanatkar ve barış yanlısı bir padişah olan II. Bayezid, padişahlık hayatı boyunca kardeşi ile olan mücedeleden oldukça zarar görmüştü. Cem Sultan olayı aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin batıya olan seferlerinin de bir süre durmasına sebep olmuştur.
14 Eylül 1509'da "Küçük Kıyamet" adı verilen İstanbul'daki depremden sonra imar faaliyetlerine önem vermiş İstanbul Davud Paşa Camii, Çemberlitaş Atik Ali Paşa Camii, İstanbul Bayezid Medresesi, İstanbul Şehzade Camii'nin yapılmasını sağlamıştır. Bunlar dışında Tokat Hatuniye Camii, Amasya Sultan İkinci Bayezid Külliyesi, Amasya Bayezid Medresesi, Edirne Bayezid Camii ve Medresesi'nin de yapılmasını sağlamıştır.
0 Yorum:
Yorum Gönder