Mikrop
Mikroskop ve elektron mikroskopta görülebilen, en küçük canlı yaratıklara verilen isim. Canlı varlıklar olan mikropların, bünyevî ve yaptıkları işler bakımından incelenmesi, bunların çeşitli şekilde sınıflandırılmasına yol açtı. Bâzı mikroplar bitkiler âleminden sayıldı, diğer bir kısım mikropların da hayvanlar âleminden olduğu görüldü; bunlara bir hücreli hayvanlar adı verildi.
Fakat mikroskobik ölçüde ele alınınca, hayvanlar âlemini, bitkiler âleminden ayıran özellikler kesinliğini kaybeder. Meselâ, bakteri ve virüs adı verilen mikroplar, ne hayvanlar, ne de bitkiler âlemine bağlanabilir. Bakteriler bitkilerin bâzı özelliklerini taşır, ama tifo basili gibi üzerinde titrek tüycükleri bulunanlar hareketlidir. Virüslerdeyse hareketlilik, bir ölçü olmaktan çıkar, bunların üremesi için canlı ortamlara ihtiyaç vardır. Dolayısıyla virüsleri ayrı bir grup adı altında incelemek gerekir.
Akşemseddîn hazretleri, virüs ve bakterilerin keşfinden çok önce mikropların varlığından bahsetmiştir. Maddet-ül-Hayât adlı eserinde şöyle buyurmaktadır: “Hastalıkların insanlarda teker teker peydâ olduğunu sanmak hatâdır. Hastalık, insandan insana bulaşma sûretiyle geçer. Bu bulaşma ise, gözle görülemeyecek kadar küçük, fakat canlı tohumlar vâsıtasıyla olur.” Böylece, ayrıca bir Türk hekimi olan Akşemseddîn tarafından, bundan beş yüz yıl evvel mikrop teorisi ortaya kondu.
Pasteur, aynı neticeye, hem de teknik âletler elindeyken, Akşemseddîn’den dört yüz yıl sonra varabilmiştir. Buna rağmen mikrop teorisi, yanlış olarak Pasteur’e mâl edilmiştir. Mikroplar, diğer canlılarla olan ilişkileri bakımından hastalık yapan asalak mikroplar, hastalık yapmayan asalak mikroplar, çürümekte olan canlılar üzerinde yaşıyan çürükçül mikroplar, ortak yaşayan mikroplar diye kısımlara ayrılabilir. Ayrıca bâzı mikroplar bağımsız olarak yaşayabilir.
Zararsız mikroplar: Zararsız mikroplar çürüme, mayalanma olayını gerçekleştirirler. Bu mikroorganizmalar topraktaki organik maddeler üzerinde ürerlerken amonyak tuzları ortaya çıkar. Böylece toprak tabiî yoldan gübrelenmiş olur. Bu arada bitkilerin ve dolaylı yoldan diğer canlıların hayâtında kesin gerekli olan azot ortaya çıkar. Dünyânın büyük bir laboratuvar olduğu düşünülürse, çürükçül mikroplar, diğer canlıların yaşamasını sağlamak için çalışan muazzam plânlı robot işçilere benzetilebilir.
Zararlı mikroplar: Mikrop denince akla gelen bu kısımdır. Canlıların başına büyük dert olan bu grup, târihte dünyâ savaşlarında bile ulaşılamayan sayılarda insanın ölümüne yol açabilecek güçtedir. Hastalık yapan mikroplar şöyle sınıflandırılabilirler.
A. Koklar: Eni boyu eşit, küre şeklinde yapılardır. Streptokoklar: Zincir şeklinde yapılardır. Üremeleri zincirin uzaması şeklindedir. Diplokoklar: İki kokun kendi aralarında birleşmesiyle meydana gelir. Tetragenler: Dört kokun bir arada bulunmasından meydana gelir. Staphilokoklar: Kokların düzensiz olarak üzüm salkımı gibi bir arada bulunması ile meydana gelir.
B. Basiller: Çubuk şeklinde yapılardır. Tifo, paratifo, dizanteri, veba, şarbon etkenleri bu sınıftandır.
C. Vibriyon: Kıvrık biçimli virgül şeklinde yapılardır. Bâzıları testere dişi gibi yapılar gösterir, buna kıvrık kıl anlamında “spiroket” denir. Frengi âmili olan mikrop bunlardandır.
0 Yorum:
Yorum Gönder