Anavarza

Anavarza Kilikya bölgesinde bulunan antik bir kent'tir.Kentin Roma İmparatorluk Devri öncesi tarihi hakkında hemen hemen hiçbir bilgi yoktur. M.Ö. 19 yılında İmparator Augustus tarafından ziyaret edilen kent "Anazarbus yanındaki Caesarea" diye anılmaya başlamıştır. Anazarbus veya Anabarzus adının esasen kente hakim olan ve Çukurova düzlüğünün en çarpıcı fiziki oluşumlarından biri olan 200 metre yüksekliğindeki kaya kütlesine ait olduğu ve belki Eski Farsça Na-barza ("Yenilmez") adından tahrif edildiği düşünülebilir.

Anavarza Roma İmparatorluk Devrinin ilk iki yüzyılı boyunca büyük bir varlık göstermemiş, Kilikya başkenti Tarsus'un gölgesinde kalmıştır. Tarsus günümüze kadar yaşayabilmiştir ama bunun karşılığında tarihi anıtlarının büyük bir bölümünü kaybetmiştir. Roma imparatorlarından Septimius Severus'un, Pescennius Niger ile yaptığı iktidar savaşı sırasında, Severus'un tarafını tutan kent, onun Niger'i 194 yılında İsos'ta yenerek imparatorluğun tek hakimi olmasından sonra ödüllendirilmiş, tarihinin en parlak dönemini yaşamaya başlamıştır. M.S. 204-205 yıllarında Kilikya, İsauria ve Likaonia eyaletlerinin metropolisi olmuştur.

M.S. 260 yılında diğer Kilikya kentleri gibi Anavarza da Sasani Kralı Şapur tarafından fethedilmiştir. M.S. 4. yüzyıl'da İsaurialı Balbinos tarafından tahrip edilmiş olan Anavarza, İmparator II. Theodosius zamanında M.S. 408 yılında kurulan Cilicia secunda'nın ve eyaletin başkenti olmuştur.

525 yılındaki büyük depremden zarar gören kent İmparator İustinianus tarafından onartılarak İustiniopolis adıyla onurlandırılmıştır. Ancak 561 yılında ikinci kez deprem felaketine ve bunu hemen izleyen büyük bir veba salgınına uğramıştır. İslam İmparatorluğunun zuhurundan sonra Arap ve Rum devletleri arasındaki sınır bölgesinde kalan kent sürekli akın ve savaşlarla tahrip edilmiş ve nüfusunun büyük bir bölümünü kaybetmiştir.

Kilikya Krallığı ve Kozanoğlu Beyliği


11. yüzyıl ortalarında kent, Bizans Devleti'nin Kars bölgesinde yeni fethettiği Ermeni topraklarından göç ettirilen Ermenilerle iskân edilmiştir.

Malazgirt Savaşından sonra Anadolu'da merkezi otoritenin iflası üzerine, Kars'ın son Ermeni kralının oğlu veya torunu olduğu iddia edilen Rupen adlı Ermeni askeri şefi 1080 yılı dolayında Sis (Kozan) ve çevresinde bir dizi Bizans kalesini ele geçirerek beyliğini ilan etmiştir. Rupen sülalesi 1097'den sonra bölgeye gelen Haçlıların ve 1277'den sonra Moğolların desteğiyle bölgede egemenliğini 1375 yılına kadar korumayı başarmıştır. Rupen soyundan gelen II. Levon (1189-1219) Anamur'dan İskenderun Beleni'ne uzanan alanda egemenliğini pekiştirerek 1199 yılında Papa'nın tevdi ettiği "Ermenistan Kralı" tacını giymiştir.

Rupen oğulları döneminde yeniden inşa edilen Anavarza Kalesi, hanedanın (Sis Kalesi ile birlikte) iki ana ikametgâhından biri ve hanedan mensuplarının gömüldüğü mahal olarak önem kazanmıştır. 1950'li yıllara kadar kale içinde görülebilen anıt-mezarlar halen tahrip edilmiş olup yazıtları da kayıptır.

14. yüzyıl'dan itibaren Anavarza yöresinde Varsak ve Avşar Türkmenleri egemen olmuş ve 16. yüzyıl'dan itibaren Kozanoğulları yönetiminde fiilen bağımsız bir Türkmen beyliği Sis ve Anavarza Kalelerinde egemen olmuştur. Kozanoğlu Beyliği 1864-1866'da Derviş Paşa kumandasındaki Fırka-yı İslahiye tarafından Osmanlı Devleti namına fethedilip "aşiret ve eşkiyadan temizlenmiştir."

0 Yorum:

Hakkında Bilgi - Teknoloji Hakkında Bilgi, Sağlık Hakkında Bilgi, Eğitim Hakkında Bilgi,Kültür Hakkında Bilgi, Sanat Hakkında Bilgi, Din Hakkında Bilgi, Türkiye Hakkında Bilgi, Yaşam Hakkında Bilgi, Bilim Hakkında Bilgi ve Hakkında Bilgi aradığınız birçok şeyi bulabileceğiniz blog sitesi..